top of page
Yazarın fotoğrafıMehmet Koçak

SarıHumma Aşısı (Yellow Fever)

Sarıhumma aşısı (Yellow Fever)ve hastalığı Orta ve Güney Amerika ile Afrika’nın tropikal bölgelerinde görülmektedir. Yüksek oranda öldürücü olan sarıhumma hastalığından korunmak için sivrisinekten korunma önlemlerine uyulmalı ve yüksek oranda koruyucu olan Sarıhumma aşısı yapılmalıdır.

Sarı Humma, genellikle Afrika ülkelerine seyahat edecek vatandaşlara uygulanan tedbir amaçlı aşıdır. Ülkemizde her ne kadar az görülse de yurtdışına çıkacak olan vatandaşların gündem maddeleri arasında yer alıyor. Uluslararası Aşı ve Profilaksi Sertifikası ile kontrol altında tutulan Sarı Humma aşısı, ülke girişlerinde kontrol edilmektedir. Peki, sivrisinek aracılığıyla bulaşan Sarı Humma nedir? Sarı Humma hastalığının aşısı nerede yapılır? İşte bu hastalığın belirtileri hakkında bazı bilgiler

1. Sarı humma aşısı (Yellow Fever) nedir?

Sarı humma, sarı humma virüsünün neden olduğu ciddi bir hastalıktır. Afrika’nın ve Güney Amerika’nın bazı bölgelerinde bulunur. Sarı humma enfekte bir sivrisineğin ısırığı ile bulaşır. Kişiden kişiye direkt temas ile yayılmaz. Sarı humma hastalığı olan kişiler genellikle hastaneye yatırılmalıdır.

Sarıhumma şunlara neden olabilir:  Ateş ve grip benzeri belirtiler  Sarılık (cilt veya gözlerde sararma)  Birden fazla vücut bölgesinden kanama  Karaciğer, böbrek, solunum ve diğer organ yetmezlikleri  Ölüm (ciddi vakaların % 20 -% 50’si)

2. Sarı Humma aşısı nerede yapılır?

2.1 Seyahat öncesi;

Sarı Humma için riskli ülkeler, Seyahat Sağlığı Merkezlerinden veya 444 77 34 numaralı Seyahat Sağlığı Hattından ücretsiz öğrenilebilir.

Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü Seyahat Sağlığı Merkezlerindeki hekimler seyahat edilecek ülkenin şartları ve sağlık koşulları hakkında başvuranlara danışmanlık hizmeti vermektedir.

Hastalığın görüldüğü bölgeye gitmeden önce MUTLAKA Seyahat Sağlığı Merkezine başvurularak AŞI yaptırılmalıdır.


2.3.Sarı Humma Aşı Yapılan Merkezler:

Ambarlı limanı tel: 0212 875 57 83

İstanbul limanı (karakoy): tel: 0212 244 25 94

Ataturk hava limanı : 0212 565 54 61-63

İstanbul limanı Karaköy sahil sağlık merkezinde

Haftaiçi mesai saatleri:

09:30/12:00 ve 14:00/16:00 saatleri arası

Ücretsiz olarak yapılan aşı ilk saatlerde çok kalabalık oldugundan mesai baslar başlamaz gitmemeniz hatta mesai bitimlerine yakin gitmeniz tavsiye olunur.

2.4 Sarı humma aşısı fiyat

Ücretsiz olarak yapılan aşıdır. Sağlık bakanlığının il hudut sınır birimlerinde ücretsiz olarak yaptırabilirsiniz. ilk saatlerde çok kalabalık oldugundan mesai baslar başlamaz gitmemeniz hatta mesai bitimlerine yakin gitmeniz tavsiye olunur.

Yurtdışına seyahat eden yolcular kendi ülkelerinde görülmeyen birçok bulaşıcı hastalık riskiyle karşı karşıya kalmaktadırlar. Yolcular, seyahat öncesinde gidilecek ülkelerdeki hastalık riskleri ve koruyucu önlemler hakkında bilgilendirilmeli ve gerekli aşılar yapılmalıdır.

2.5 Sarı Humma Aşı kartı

Sarı humma aşısını yaptırdığınız sağlık merkezlerinden sarı humma aşı kartını almayı unutmayınız. bu Sarı Humma Aşı Kartını 10 geçerli olduğu için saklayınız. Seyahatlerinizde Ülke giriş kapılarında pasaport kontrollerinde soracaklardır. Kesinlikle yanınızda bulundurmayı ihmal etmeyiniz.

3. Hastalıktan Korunmak İçin Neler Yapılmalıdır?

Hastalıktan korunmanın en önemli yolu, sivrisinek sokmalarından korunmak ve hastalığın görüldüğü bölgelere gitmeden önce Sarı humma aşısı yaptırmaktır. Hastalığın görüldüğü ülkeleri seyahat edecekler için öneriler:

3.1 Hastalık Nasıl Bulaşır?

Sarı humma virüsü, etkeni taşıyan sivrisineklerin sokması ile insana bulaşır. Sarı humma virüsü bulaşmış kişiler, viremi döneminde (kanda virüsün bulunduğu dönemdir, ilk semptomların ortaya çıkmasından itibaren 3-6 günlük süredir) Aedes veya Haemagogussivrisinekleri ile enfeksiyonu başka kişilere bulaştırabilirler.

3.2. Şikayetleri:

Bazı hastalarda hiçbir belirti gözlenmeyebilirken bazı hastalarda hafif belirtiler gözlenebilir. Hastalığın kuluçka süresi 3-6 gündür. Hastalığın ilk belirtileri ani ateş, titreme, şiddetli baş ağrısı, sırt ağrısı, genel vücut ağrıları, bulantı, kusma, yorgunluk ve halsizliktir. Hastaların çoğunda bu şikayetler 3-4 gün içinde kendiliğinden düzelir.

Hastaların yaklaşık %15’inde bu iyileşmeden sonraki 24 saat içinde ikinci ve daha şiddetli bir döneme geçiş olur. Yüksek ateş yeniden başlar. Sarılık, karın ağrısı, kusma ve kanama görülür. Sonunda şok ve birçok organda bozukluk gelişir. Bu hastaların yarısı, belirtilerin başlamasından 10-14 gün sonra kaybedilir.

3.4. Bulguları:

Sarı Humma genellikle hafif seyirli, kendiliğinden düzelen ateş, baş ağrısı, kas ağrısı ve kırgınlıkla seyreder. Ciltte kızarma, gözlerde ve dişetinde kızarıklık olabilir. Daha ciddi olanlarda, ani başlangıçlı şu belirtiler gözlenir:

  1. Genel keyifsizlik hali

  2. Ateş

  3. Titreme

  4. Baş ağrısı

  5. Bel ağrısı

  6. Mide bulantısı

  7. Baş dönmesi

  8. Daha sonra virüs kandan temizlenir ve hasta tamamen iyileşir.

Sarı humma görülen bireylerin% 15 -% 25’inde, belirtiler zehirlenme aşaması denilen dönemde tekrar eder ve ölüme kadar gidebilir. Bu dönemde şu belirtiler gözlenir:

  1. Ateş

  2. Kusma

  3. Karın ağrısı

  4. Böbrek yetmezliği

  5. Kanama

Sarı hummada görülen muayene bulguları:

  1. Ateş

  2. Ateş arttıkça kalp hızında yavaşlama

  3. Göz aklarında kızarma

  4. Ciltte kızarıklık

Hastalık ilerledikçe ilave bulgular ortaya çıkar:

  1. Gözlerde sararma

  2. Ciltte Sarılık

  3. Mide üzerinde hassasiyet

  4. Karaciğerde büyüme

  5. Şiddetli hastalıkta aşağıdakiler de sıklıkla görülür:

  6. Ciltte kırmız noktalanmalar

  7. Dişeti, burun gibi yerlerden kanamalar

Mide-barsak kanamaları (aşikar veya gizli)

Öncelikle böbrekleri ve merkezi sinir sistemini etkilenir. Sarı hummanın geç evrelerinde hastalar aşağıdakilerle karşı karşıya kalırlar:

  1. Çarpıntı

  2. Vücut sıcaklığında düşme veya aşırı artma

  3. Tansiyon düşüklüğü

  4. Ciddi derecede sıvı kaybı olan kişilerin derileri benekli ve mor görünür; Ardından solunum yetmezliği ve akut solunum sıkıntısı sendromu (ARDS) ve kan zehirlenmesi ortaya çıkabilir.

3.5. Tanısı İçin Neler Yapılmalıdır:

Tanı viral enfeksiyona karşı kişinin bağışıklık sisteminin oluşturduğu antikorları tespit eden kan testlerine dayanmaktadır. Sağlık kuruluşları İl Halk Sağlığı Müdürlüğü ile iletişime geçerek gerekli değerlendirmeleri yaptıktan sonra testleri belirlenen referans laboratuarlara iletir.

3.6. Tedavisi İçin Neler Yapılmalıdır:

Hastalığa yönelik özle bir tedavi yoktur. Oluşan belirtilere ve organ bozukluğunu düzeltmeye yönelik destekleyici tedavi uygulanır. Hastaya sıvı ve oksijen tedavisi verilir. Kanda oluşan bozuklukları düzeltilir. Kan nakli gerekebilir.

3.7. Tedavi Sonrası Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Nelerdir:

Hastalık birkaç hafta süren ciddiyet sonrası düzelir. Bazı durumlarda serumda karaciğer enzimlerinde birkaç ay devam eden yükseklik olabilir. Nadiren hastalık sonrasında bakteriyel enfeksiyonlar(akciğer enfeksiyonu gibi) görülebilir.

3.8. Korunma:

Sarı Humma virüsünün görüldüğü Afrika ile Orta ve Güney Amerika ülkelerine seyahat edecek kişilerin aşı yaptırarak ve sivrisineklere karşı önlem alarak korunması mümkündür. Aşılama sonrasında “Uluslararası Aşı ve Profilaksi Sertifikası” düzenlenir. Bazı ülkeler giriş için bu sertifikayı zorunlu tutmaktadır. Sarıhumma insandan insana da sivrisinek aracılığı ile bulaşır.

Hastalığa maruz kalma riski, sinek ısırmalarına karşı tedbir alınarak (koruyucu elbiseler, cibinlik, sivrisinek kovucu preparatlar ile) azaltılabilir. Sarıhumma virüsünü taşıyan sineklerin daha çok gündüzleri ısırdığı unutulmamalıdır. Sivrisinek ısırıklarından korunmak için;

Uygun giysiler giyilmelidir (uzun kollu gömlek, uzun pantolon, çorap ve şapka), Uygun bir böcek kovucu kullanılmalıdır (DEET, Picardin). Aktif madde yüzdesi yüksek olanlar daha uzun bir koruma sağlar. Ayrıca güneş koruyucu kullanılacaksa, önce güneş koruyucu sürülüp sonra böcek kovucu uygulanmalıdır. Çocuklar üzerinde kovucu uygulanırken gözlere ve ağıza temasından kaçınılmalıdır. Kullanılacak giysilere ve çadıra permetrin uygulanabilir. Permetrin doğrudan cilde uygulanmamalıdır. Mümkün olduğu kadar perdeli ve klimalı odalarda kalmaya özen gösterilmelidir. Birçok sivrisinek daha çok geceleri aktifken, sarıhumma bulaştıran sivrisineklerden biri olan Aedesaegypti daha çok gündüzleri ısırırlar.

Temaslı İzlemi: Sadece hastalığın başlangıcından önceki 2 hafta içinde bir hastanın kan veya vücut sıvılarıyla doğrudan temas eden kişiler izlenir. Bu amaçla; günde 2 kez vücut sıcaklığı kontrolü yapılmalı; ateş 38.5 oC’nin üzerinde ise hemen hastaneye yatış yapılmalı; son temas tarihinden sonraki 2 hafta süreyle gözetime devam edilmelidir.

4. Aşının yapılmaması gereken durumlar:

  1. Dokuz aydan küçük yenidoğanlarda: 6- 9 aylık bebeklerde sadece seyahate bağlı Sarıhumma’ya yakalanma riski çok yüksekse önerilebilir.

  2. Hamile ve emziren kadınlar: Seyahate bağlı Sarıhumma’ya yakalanma riski çok yüksekse önerilebilir

  3. Bağışıklık sistemi yetmeziği olanlar: HIV pozitif hastalar, kemoterapi ve radyoterapi alan hastalar gibi.

  4. Aşı komponentlerine karşı allerjisi olanlar

  5. Yumurta allerjisi olanlar

  6. Daha önce Sarıhumma aşısına bağlı ciddi alerjik reaksiyon geçiren kişilere

  7. Timus bezi hastalıkları

  8. Sağlık durumu iyi olmayanlar (Yüksek ateş gibi): Bu şu andaki hastalığı ile aşıya bağlı yan etkilerin karışmaması için gereklidir)

  9. Daha önce aşı olmamış 60 yaşın üstündeki yolcular hastalığa yakalanma riski değerlendirilerek önerilir

5. Sarıhumma Aşının Yan etkileri:

  1. 1.Aşılananların %10-30’unda hafif yan etkiler görülebilir:

  2. Baş ağrısı

  3. Miyalji

  4. Hafif ateş

  5. Enjeksiyon yerinde ağrı (Enjeksiyon yerinde ağrı aşı sonrası 1-5 gün sürerken diğerleri iki haftaya kadar sürebilir.)

  6. 2.Aşı sonrası anafilaksi 100.000 dozda 1.8 olarak bildirilmiştir.

  7. 3.Sarıhumma aşısı ilişkili visetropik hastalık:

  8. İç organları (kalp, akciğer gibi) etkileyen hastalıktır.

  9. Aşılamadan sonra 1-8 gün içerisinde başlar ve ciddi organ yetmezlikleri görülür

  10. Ölüm oranı % 60’ın üzerindedir.

  11. İlk aşılamadan sonra nadirdir.

  12. Bilinen risk faktörleri arasında timüs hastalığı öyküsü (örneğin: timoma veya timektomi), ≥60 yaş olma yer almaktadır.

  13. ABD’de 70 yaş üzeri kişilerin viserotropik hastalığa yakalanma riski 100.000 dozda 2.4 vaka olarak tahmin edilmektedir.Görülen Belirtiler:

  14. Yüksek ateş

  15. Baş ağrısı

  16. Kas ağrısı

  17. Hepatit

  18. Hipotansiyon

  19. Çoklu organ yetmezlikleri

  20. 4.Sarıhumma aşısı ilişkili nörolojik hastalık:

  21. Sinir sistemini (beyin, omurilik) etkileyen nadir görülen bir hastalıktır

  22. 60 yaş ve üzerinde daha sık görülür.

  23. Aşılamadan sonraki 3-28 günlerde ve çoğunlukla ilk aşılama sonrası görülmektedir.

  24. 100.000 dozda 0.13-0.8 arasında görülmektedir.Görülen Belirtiler:

  25. Yüksek ateş

  26. Baş ağrısı

  27. Şuurda bulanıklık

  28. Sinirlerde problemler (Örneğin dile giden sinirde problemle konuşma bozukluğu olması)

  29. Guillen Barre Sendromu (Vücudun duyu ve hareketini kontrol eden sinirlerde iltihap)

6. Belirtiler:

Sivrisinek ısırdıktan sonra, 3-6 günlük bir inkübasyon dönemi vardır ve bunu bir ya da iki fazlı meydana gelebilen enfeksiyon dönemi izler. İlk olarak akut fazda genellikle ateş, belirgin sırt ağrısı ile kas ağrıları, baş ağrısı, titreme, iştahsızlık, mide bulantısı ve kusma görülür. Çoğu hasta iyileşir ve semptomları 3-4 gün sonra kaybolur. Bununla birlikte hastaların % 15’i remisyon başlangıcından 24 saat içinde daha toksik faz olan ikinci faza girer. Yüksek ateş geri döner ve özellikle karaciğer ve böbrekler başta olmak üzere çeşitli vücut sistemleri etkilenir. Hastalarda hızlı bir şekilde sarılık gelişir ve abdominal ağrı ve kusma vardır. Ağız, burun, gözler ve midede kanama meydana gelebilir. Sonrasında feçes ve kusmukta kan görülür. Böbrek fonksiyonları bozulur. Toksik faza giren hastaların yarısı 10-14 gün içinde kaybedilir, geri kalanlar ise belirgin organ hasarı olmaksızın iyileşir.

6.1 Tanı:

Klinik tanımlama: Akut başlangıçlı yüksek ateş ve takip eden iki hafta içinde sarılıkla karakterize hastalık. Hemorajik manifestasyonlar ve renal yetmezlik olabilir. Tanı için laboratuvar kriterleri: -Sarı humma virüsünün klinik örneklerden izolasyonu -Sarı humma spesifik IgM antikorlarının pozitif bulunması -Çift serum örneğinde IgG titrelerinin 4 kat artması -Pozitif post-mortem karaciğer histopatolojisi -İmmünohistokimyasal yöntemlerle dokularda sarı humma virüs antijenlerinin saptanması Laboratuvar tanısı yanlızca yetkilendirilmiş merkezlerde konur. Vaka sınıflaması: Olası vaka: Klinik tanımlama ile uyumlu ve öyküsünde endemik bölgelere seyahat gibi epidemiyolojik ilişki bulunan vaka

6.2. Kesin vaka:

a) Laboratuvar kriterlerinden en az biri ile doğrulanmış olası vaka b) Klinik tanımlama ile uyumlu ve bir kesin vaka ile epidemiyolojik ilişkisi olan vaka Özellikle erken dönemlerde sarı hummanın teşhisi zordur. Daha şiddetli formları ciddi sıtma, leptospirosis, viral hepatit (özellikle de fulminan formlar), diğer hemorajik ateşler, diğer flavivirüslerle (örn: Dang humması ateşi), enfeksiyon ve zehirlenme ile karışabilir. Kan testleri ile (reverse transkripsiyon-polimeraz zincir reaksiyonu) bazen hastalığın erken evrelerinde virüs tespit edebilir. Hastalığın ilerleyen aşamalarında, antikorların belirlenmesine yönelik testlere ihtiyaç duyulmaktadır (Enzyme-linked immunosorbent assay ve Plaque reduction neutralisation test ). Kan testleri, enfeksiyona yanıt olarak üretilen sarı humma antikorlarını tespit edebilir. Ölümden sonra toplanan kan numunelerinde veya karaciğer dokusunda virüs tanımlamak için çeşitli teknikler kullanılır. Bu testler, çok eğitimli laboratuvar personeli, özel ekipman ve malzemeler gerektirir.

7. Tedavi

Hastanelerde iyi ve erken destekleyici tedavi sağ kalımı artırır. Günümüzde sarı humma için spesifik antiviral ilaç yoktur, ancak dehidrasyon, karaciğer, böbrek yetmezliği ve ateş için spesifik bakım yapılır. İlişkili bakteriyel enfeksiyonlar antibiyotiklerle tedavi edilebilir. Önleme:

7.1. Aşılama:

Sarı humma aşılama ve sivrisinek kontrolü ile önlenebilir. Aşı endemik bölgede yaşayanlar ve bu bölgelere seyahat edenlere önerilir. Sarı humma aşıları güvenli, ekonomiktir, tek bir doz hastalığa karşı yaşam boyu bağışıklık sağlayan canlı virüs aşılarıdır. Sarı humma aşısı için bazı özel gruplar dışında bir booster doz gerekli değildir. Sarı humma aşısından sonra ciddi yan etkiler nadir olarak rapor edilmiştir. Aşılanan 100.000 kişi başına 0.4 ila 0.8 arasında hospitalizasyon gerektiren karaciğer, böbrek ve santral sinir sistemi yan etkisi görülmüştür. Risk, semptomatik HIV / AIDS veya başka nedenlerle ciddi immün yetmezliğe sahip olan veya timüs bozukluğu olan ve 60 yaşın üzerindeki kişilerde daha yüksektir. 60 yaş üzeri insanlara dikkatli bir risk-fayda değerlendirmesi yapıldıktan sonra aşı uygulanmalıdır. Aşının yapılmayacağı kişiler: -9 aydan küçük bebekler (salgın durumunda enfeksiyon riski yüksekse 6-9 aylık bebekler aşılanmalıdır) -Gebe kadınlar (enfeksiyon riskinin yüksek olduğu sarı humma salgın zamanları hariç) – Yumurta proteinlerine karşı şiddetli alerjisi olanlar -Semptomatik HIV/AIDS veya diğer sebeplerle olan şiddetli immün yetmezlik veya timüs bozukluğu olanlar Uluslararası Sağlık Mevzuatı uyarınca, ülkeler, sarı humma aşısı sertifikasını yolculara zorunlu tutma hakkına sahiptir. Aşı olmamak için tıbbi gerekçeler varsa, bu uygun makamlar tarafından onaylanmış olmalıdır. Devletlerin yolculardan aşı sertifikası talep etmesi, kendi takdirlerine bağlıdır ve şu anda tüm ülkeler tarafından zorunlu değildir. Türkiye’de Uluslararası aşı sertifikası düzenleme yetkisi yalnızca Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü’nün seyahat sağlığı merkezlerinde olduğu için, “sarı humma” aşısı sadece Genel Müdürlüğün yetkili seyahat sağlığı merkezlerinde yapılır.

7.2 Sivrisinek kontrolü

Sivrisinek kontrolü sarı hummayı önlemeye yardımcı olabilir ve aşı kapsamının düşük olduğu veya aşının hemen yapılamadığı durumlarda hayati önem taşır. Kentsel alanlarda sarı humma bulaşma riski, potansiyel sivrisinek üreme alanlarına, su depolama konteynırlarına ve suyun toplandığı diğer yerlere larvisit uygulamak suretiyle azaltılabilir. Kentsel salgınlar sırasında yetişkin sivrisineklerin öldürülmesi için insektisit püskürtülmesi, sivrisinek sayısını azaltarak potansiyel sarı humma bulaşmasını azaltabilir. Tarihsel olarak, sivrisinek kontrol kampanyaları, Orta ve Güney Amerika’nın büyük bölümünden gelen kentsel sarı humma vektörü Aedes aegypti’yi başarıyla ortadan kaldırmıştır. Ormanlık alanlarda yabani sivrisinekleri hedef alan sivrisinek kontrol programları, ormanda sarı humma bulaşmasını önlemek için uygulanabilir değildir.

Salgın hazırlığı ve müdahale Sarı hummanın hızlı bir şekilde tespit edilmesi ve acil aşı kampanyaları yoluyla hızlı müdahale salgınların kontrolü için gereklidir. Bununla birlikte, gerçek vakaların sayısının şu anda bildirilenin 10 ila 250 katı olduğu tahmin edilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü, risk altındaki her ülkede, temel sarı humma kan testlerini yapabilecek en az bir ulusal laboratuvar bulunmasını önermektedir. Aşılanmamış bir popülasyonda laboratuvarda teyit edilmiş bir sarı humma vakası salgın olarak değerlendirilmelidir. Doğrulanmış bir olgu, özellikle nüfusun çoğunun aşılı olduğu bir alanda saptanmışsa tam olarak araştırılması gerekir. Soruşturma ekipleri, hem acil önlemler hem de uzun vadeli bağışıklama planlarıyla salgını değerlendirmelidir.

Kaynaklar:

7 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page